sohbet adabi

Sohbet Adabı

SOHBET ADABI 

Sohbet her gün birçok şekilde gerçekleştirdiğimiz, çevremizdeki insanlarla geliştirdiğimiz iletişimin en zevkli hallerinden biri. Okulda ya da iş yerinde boş zaman bulduğumuzda, kafelerde yakınlarımızla bir araya geldiğimizde yaptığımız, farkında olmasak bile, hayatımızın her alanına sinmiş en temel aktivite. Bilgi, deneyim veya dertlerimizi paylaştığımız, karşımızdakine içimizi döktüğümüz her iletişim eylemi, aslında sohbettir.

Aile ya da uzun yıllara dayanan arkadaşlıklar arasındaki sohbetlerde, kimin neye dikkat ettiğini, kimin hangi konuda konuşmaktan hoşlandığını rahat bir şekilde tahmin edebiliriz. Ancak, yeni girdiğimiz, yeni insanlarla tanıştığımız bir ortamda, güzel bir muhabbet geliştirebilmek ve iyi bir intiba bırakmak için, sohbet adabı başlığı altında dikkat etmemiz gereken noktalar var. Öncelikle, sohbet iki veya daha çok kişi arasında gerçekleştiği için karşımızdaki insana gösterdiğimiz saygı, sohbetin kalitesinin en büyük belirleyicilerindendir. Bu nedenle, diğerlerine yönelik hitap şeklimizi belirlerken, saygı kuralları çerçevesi içerisinde davranmamız şart. Yeni tanıştığımız birine, o, başka bir hitap şekli önerene kadar, siz diye hitap etmemiz yerinde olacaktır. Diğer bir önemli nokta ise, sohbet sırasında karşımızdakileri rahatsız edecek, ortamda gerilim oluşturacak özel sorulardan kaçınmaktır. Bu tip hareketler, sohbetin olağan seyrini olumsuz yönde etkileyebilir. Sohbet adabı dışında görülebilecek bir diğer olumsuz hareket ise, söz kesmektir. Sohbet ettiğimiz kişi, sözü kesildiğinde, bu tip bir davranışı kendisine karşı yapılmış bir saygısızlık olarak görebilir. Dahası, ortak bir konu üzerinde konuşurken, sohbetin konusunu değiştirmek de pek hoş bir davranış sayılmaz.

Güzel sohbet eden, tabiri caizse, ağzı iyi laf yapan insanların diğerleri üzerindeki etkisinden söz etmekte yarar var. Ancak, sohbet sırasında konuşmak kadar dinlemeyi bilmek de büyük önem arz ediyor. Hatta dinlemenin konuşmaktan daha etkin olduğunu savunabiliriz. Doğulu ve Batılı birçok düşünür, çeşitli açılardan, dinlemenin konuşmaktan daha üstün olduğunu belirtir. Mesela; ünlü filozof Buda, dinlemeyi bir erdem olarak görmektedir. Şüphesiz ki bu görüşünde oldukça haklı… Çünkü karşımızdaki kişiyi dikkatli bir şekilde dinlemeden verdiğimiz cevaplar, oldukça yersiz ve mantıksız görünecektir. Göz teması kurmak da en az dinlemek kadar önemli. Bu karşımızdaki insanı, onun anlattıklarını, ifade ettiklerini ciddiye aldığımızı gösterir. Birini dinlerken ya da konuşurken gözlerine bakmıyorsak eğer, bu, muhabbet ettiğimiz kişiyi, ilgimizin başka tarafta olduğu düşüncelerine sevk edebilir. Ancak, aynı zamanda uzun süreli kurulan göz teması da rahatsız edici olabilir. Bundan da kaçınmak gerekli… İkisi arasında kurulan dengeli bir göz teması oldukça sağlıklı olacaktır.

Daha genel konuşacak olursak, saygı ve anlayış çerçevesinde kurulmuş bir sohbet ortamında, hem kendimizi daha rahat ifade edebilir hem de karşımızdaki insanlara aynı ortamı sağlayabiliriz. Sohbet adabı içerisinde kabul edilebilen bu tür incelikli davranışlar, yetişme biçimimiz ve görgümüz hakkında da birçok bilgi verecektir. Bu sayede, eğer yeni bir ortamda isek, güzel yeni arkadaşlıkların temellerini atabiliriz. Dost veya akrabalarla birlikte sohbet ediyorsak eğer, bu tip özenli hareketler, muhabbetin daha da koyulaşmasına ve birbirimizle daha samimi ilişkiler geliştirmemizi sağlayacaktır.

Sohbet adabı denilen erdemlere sahip olmak için, ilk başlarda dinleyici olarak da olsa, çocukluktan itibaren bu tür ortamlarda bulunmak gerekiyor. Burada da ebeveynlere büyük bir görev düşüyor. Çocukların yetişkinler arasındaki muhabbetlere tanık olmalarını, hatta bu muhabbetlere katılmalarını sağlamak onların sorumluluğunda. Unutmamalılar ki, sohbet adabı, en az yemek yemek, büyüklere ve küçüklere saygı ve seygi göstermek kadar önemli ve öğrenilmesi ve öğretilmesi emek gerektiren bir konu.


Bir önceki yazımız olan « makalemize de bakmanızı tavsiye ederiz.
google
ETİKETLER :

yorumlar



Bir Yorum Yazmak İstermisiniz ?